DDoS saldırısı,
özellikle web sitesi sahiplerinin en çok korktukları ve sunucu firmalarını en
çok sıkıntıya sokan siber saldırı sistemlerindendir. Türkiye genelinde özellikle
son dönemdeki diplomatik krizler, siber saldırılar açısından çok daha ciddi bir
yoğunluğun olması anlamına geliyor diyebiliriz.
Distributed Denial of Service (Dağıtık Hizmet Engelleme) kısaca DDoS, bir
sistemi belirli kapasite sınırlarının üstünde veriye maruz tutma yoluyla
düzenlenen saldırılar sonucu kullanıcıların sisteme veya siteye girişinin
engellenmesidir. Başlangıçta DoS yani yalnızca tek bir kaynaktan hedefe saldırı
yapılmasıyla ortaya çıkan saldırı türü, zamanla çok sayıda kaynaktan tek hedefe
doğru yapılarak şiddeti artmıştır.
Her sistem kurulurken kullanıcı sayıları, hat kapasitesi, anlık istek sayısı
gibi unsurlar için belli değerler öngörülür ve bu değerlerin biraz üstündeki bir
yükü kaldırabilecek şekilde tasarım yapılır. DDoS ise sistemin kaldırabileceği
yükün çok üzerinde anlık kullanıcı sayısı, anlık istek ile sistemi yorup cevap
veremez hale getirerek veya hattı doldurarak sistemin erişilebilirliğini
engellemeye yönelik bir saldırı türüdür.
DDoS Nedir?
DDoS (DistrubutedDenial of Service Attack), sunucuların tüm hizmetlerine yönelik
anlık ciddi bir yoğunluk oluşturulması ve kaynak tüketiminin doruk noktalara
çıkarılması anlamına gelir.
Genel itibari ile ele geçirilmiş olan milyonlarca IP adresi, bu yapay trafikleri
oluşturmak için çok daha yaygın olarak kullanılır. Siber saldırı modeli olarak
dikkat çeken DDoS, genel itibari ile hackerlar tarafından oluşturulan botnet
yardımı ile yapılır. Sunucularda da ciddi açıklar verilmesini sağlayan saldırı
tiplerinden birisidir.
DDoS Saldırısının Belirtileri Nelerdir?
DDoS, sunucu sistemlerini tam olarak kilitleyen ve kısa süre içerisinde çok
ciddi sorunları ortaya çıkaran seçeneklerden birisidir. Bu saldırıların her
geçen gün daha geniş kitlelerce tanınmaya başlaması da ne kadar büyük tehlike
olduğunun en büyük göstergesidir. Belirtileri ile alakalı olarak bilgiler
sunacak olursak;
1. Web sitelerinin bir anda ciddi şekilde ağırlaşması,
2. Web sitesi ya da sunucu hizmetlerinde ki bağlantı kopmaları,
3. Sunucu kaynak tüketiminde ki anlık yığılmalar,
4. UDP, SYN ve GET/POST nedenli veri yüklemelerinde yığılma,
5. Uzun süreli hizmet kesintileri,
DDoS saldırılarının başlıca belirtileri olarak gözlemlenebilir. Biz sunucu
firmaları için çok tehlikelidir. Bu neden dolayısı ile HostTESCİL olarak DDoS
saldırılarına karşı maksimum hassasiyet ile yaklaşıyoruz.
DDoS Saldırı Türleri Nelerdir?
DDoS türleri ile alakalı olarak o kadar çok başlık inceleyebiliriz ki, hepsini
saymak ciddi anlamda zaman alacaktır. Dünya genelinde bilinen 7 ayrı DDoS
saldırı tipi bulunur. Kısaca bu saldırı tipleri ve nitelikleri aşağıdaki
gibidir;
Volume BasedDDoS (Hacim Odaklı Saldırı): Sunucularda kullanılan bant genişliği
hizmetini anlık olarak şişirmek için yoğun sorgu yapılmasını sağlayan sistemdir.
Dünya genelinde en çok kullanılan DDoS saldırı modelidir.
Protocol BasedDDoS (Protokol Odaklı Saldırılar): Open SystemsInterconnection
(OSI) bünyesinde çeşitli katmanlar söz konusudur. Bu katmanlar içerisinde yer
alan 3 ve 4 numaralı birimlerde ki açıklar kullanılarak yapılır. Tehlikeli ve
kilitleyen bir saldırı modelidir.
Application LayerDDoS (Uygulama Katmanlı Saldırılar): Sunucu içeriğinde barınan
sistemlerde ki GET ve POST özelliği taşıyan formları kullanarak sunucuda
yüklenme yaratan saldırı birimleridir.
SYN FloodDDoS: Sunucu kanadında TCP odaklı kaynak paketleri ciddi anlamda
tehlike oluşturabilir. Bu paket dosyalar, sunucu sistemlerindeki en ciddi
sorunlardır ve kaynak verilerini kullanılamaz hale getirir. Dolayısı ile en
tehlikeli saldırı modellerinden birisi olarak da dikkat çeker.
UDP FloodDDoS: Sunucu kanadında çalışan portları kilitlemek için kullanılan
saldırı tipleridir. UDP paketleri gönderilerek portların kapanmasını ya da
hizmet verememesini sağlayan DDoS modelidir.
PingFlood: Adından da anlayabileceğiniz üzere binlerce ve hatta milyonlarca IP
üzerinden sunucu kanadına PİNG atılması sonucu ortaya çıkan saldırı modelidir.
DDoS’tan Korunma Yolları Nelerdir?
Ne yazık ki, DDoS saldırılarının hedefi olmaktan korunmanın kesin ve kalıcı bir
çözüm yolu yoktur. Ancak hedef olma ihtimalini ve saldırı etkilerinin
azaltılmasını sağlayabilecek bazı yöntemler bulunmaktadır.
Genel olarak yukarda belirttiğimiz DDoS belirtilerinin, sisteminizde yaşandığını
düşünüyorsanız erken önlem almanız en iyi savunma yollarından birisi olduğu için
oldukça önemlidir. Ancak bu belirtileri sisteminizde yaşanan anlık ve normal
performans artış / azalışlarından ayırmak doğru teknoloji ve uzmanlık
gerektirmektedir.
İşletmeler açısından ise öncelikle çalışılan network altyapısının iyi
tasarlanmış olması ve ilgili personelin sistem ve TCP/IP bilgisinin üst düzey
olması korunma önlemlerinin başında gelmektedir.
Bunun haricinde gerçekleştirilecek bazı uygulamalar ile DDoS saldırılarından
korunmak ya da saldırı etkisini azaltmak mümkündür.
Router Düzeyinde Koruma
Hedef sistemlere gönderilen paketler ilk olarak router’dan geçer ve diğer
sistemlere iletilir. Bu özelliğiyle router’lar saldırı ile ilk karşılaşan
sistemlerdir ve router’lar üzerinden alınacak önlemler saldırının ilk andan
karşılanması açısından oldukça önemlidir. Router’lar üzerinde gerçekleştirilecek
bazı ayarlamalar ve saldırı esnasında gelen paketlere yönelik özellikler
belirlenebilir ise oluşturulacak erişim kontrol listesi ile saldırılar
engellenebilir ya da etkisi azaltılabilir.
Fakat çoğu paylaşımlı serviste, servis sağlayıcı sorumluluğunda olan router’lar
üzerinde kullanıcılar tarafından özel ayar yapılmadığını da hatırlatmak isteriz.
Güvenlik Duvarı Düzeyinde Koruma
Bir diğer uygulama ise güvenlik duvarı düzeyinde alınabilecek önlemlerdir. Bu
önlemlerin başında da“rate limiting” özelliğinin kullanılması gelmektedir. Eğer
ilgili cihaz bu özelliği destekliyor ise rate limiting ile belirli bir IP
adresinden gelecek olan maksimum paket sayısı belirlenerek, maksimum değeri aşan
IP’lerin engellenmesi sağlanabilir.
Bireysel kullanıcılar açısından bakıldığında ise;
Sistem güncellemelerinin zamanında ve eksiksiz yapılması
Anti virüs programları kullanılması
Güvenlik duvarının aktif biçimde kullanılması
Güvenli e-posta trafiği için gereken filtrelerin kullanılması ve spam trafiğin
engellenmesi
gibi basit önlemlerin alınmasında yarar vardır.
Bu önlemlere rağmen yine de bir sorun yaşanıldığı düşünülüyorsa internet servis
sağlayıcısına başvurulması en doğru çözüm olacaktır.